4 Mayıs 2009 Pazartesi

karışık

Tek kişilik yatağımda bu sarışınla mutsuzlukla değil çift kişilik yatağında gülümseyerek uyanamalıydım.

 

Güneşin karanlığa savaşı kaybetmiş hali ay. Kendine güvenini yitirmiş arada güç toplayıp dolun aymaktan başka bir aydınlığı kalmamış. Ayın en karamsar olduğu vakitlerde evinin anahtarlarını kalbimi yarıp masana bıraktım. Ay, o romantik görünen sinsi ay gezegen olamamış zavallı ay hiç oralı olmadı. sokak kapısı kapandı ben güneşi özledim bayıltıcı yokuşunu karanlıkta tırmanırken ayağım takıldı ben güneşi özledim sarhoşları gördüm soğukta donmakta güneşi özledim. Güneşle beraber evime geldik. Ben seni özledim.

Sinirle uyandım. Güneş etrafı ışıltalı saatler olmuş.

 

 

Bahar gözkırpar kırmaz büyük yarış başladı hangisi ilk çiçek açacaktı sokakları şenlendiren bahar şenliğine hangi ağaç öncü olacaktı. Bikaç serserinin mallara bak daha kış geçmeden açmışlar yarın donacak hepsi laflarına gülüp geçiyolar.

 

 

 

ama sana herşeye rağmen güzel bişey söylüycem çocuk.

tekrar aşık olucaksın. tüm bu yaşadığın heycanları mutlulukları korkuları umutları umutsuzlukları tekrar yaşıyacaksın.

bizim neslimiz yaratılırken yeniden tasarlanırken yeniden başlat tuşu koyulmuş. biz eski türk filmlerindeki gibi bir kere aşık olup ömür boyu onun acısı ile yaşamayacağız. biz bir kere evlendikten sonra o evlilik bozulmazlara inanmıycaz. biz bi tabur çocuk sahibi olsak bile karışımıza çıkan yeni esmere yan gözle bakıp tuvalette sabaha kadar ağlıyabileceğiz. tüm bunların sana bir lütüf olarak verildiğini söylemedim hiç muhtemelen bizim neslimizin lanetide bu olacak. her seferinde tekrar sevicez sonra tekrar sonra tekrar sonra tekrar. çivi çiviyi sökecek. her seferinde eski çivinin yeri tutturulmaya çalışılkacak ancak mümkün olmayacak yeni çivinin acısı eskisini dindirecek sadece. ve gün olup dermanımız kalmayınca çivi izlerine bakıycaz. o kadar çok iz bırakmış olacakki eski sevgililer yeni çivi değil iğne yaklaşsa ürkeceğiz.

 

Bu cümlenin başı gibi umutla başlayıp hüsranla bitecek her ilişki. Kendini koru çocuk. Yeni boşa aşık olmaktan koru koru ki bigün gerçek çivi karşına çıktığı zaman onu tutabilecek dermanın olsun.

 

Ve sana herşeye rağmen güzel bişey söylüyeceğim çocuk. Bir gün öleceğiz. Tanrı bu konuda hiç ayrım yapmamış belki sadece bu konuda ayrım yok aramızda. Yaşamla ölüm arasında o birkaç zaman ne yaşatır bilemem ama pişmanlık varsa o zamansız zamanda ölümün acı verici olacak. Söylenmemiş son sözün yazılmamış son mektup itiraf edilmemiş son aşkla beraber gideceksen herkezden acı çekeceksin ölürken. Henüz dilin dönerken içindekileri tüm zamanlardan arındır. Sadeleştir. Hakkını ver ve hakkını verene söyle.

 

Ve sana herşeye rağmen güzel bişey söylüycem çocuk bu dünyada hala birileri gerçekten birilerini seviyor. Genelde anacın oluyor. Ama bi başka kadın seni biryerlerde bekliyor. Seni annen kadar sevemesede çocuğundan daha çok seveceği muhtemel birileri. Yorulmamak lazım umutsuzlanmamak ders almak lazım geçmişten kopmamak bir yan gözle dikiz aynasına hep bakmak lazım. Bakmamak hızla uzaklaşmaya çalışmak ders almamak yok.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder